Şenbağlar Makale
Değerlerimiz

Değerlerimiz (15)

Rate this item
(0 votes)
Hasan Erdoğan - Sivas - Divriği Erik gözlüm şimdi nerelerdesin Erik gözlüm şimdi nerelerdesinYerini kimseler dolduramıyor,Dünyanın güzeli de hep benim olsa çirkinYerini kimseler dolduramıyorBeni herkes kandıramıyor Agladıgın belli bütün halindenSöyledikçe bal akıyor dilindenVazgeçmek zordur da zülfündeki telinden çirkinYerini kimseler dolduramıyorBeni herkes kanıramıyor Kabul olsun Erdogan ın dilegiFistan giymiş dar geliyor yelegiGnlümün sultanı da gözümün bebegi çirkinYerini kimseler dolduramıyorBeni herkes kandıramıyor Yürü yürü yalan dünya Yürü yürü yalan dünyaYalan dünya değil misinYedi kez boşalıp gineDolan dünya değil misin Bir od bıraktım özümeDumanı girdi gözümeBu gözle bugün yüzümeGelen dünya değil misin Yunus Emre'm sür sefayıSür sefayı çek cefayıOl Muhammed Mustafa'yıAlan dünya değil misin
Rate this item
(0 votes)
Nüfusta doğum tarihi olarak 1941 yazılmış olmakla beraber ana doğum tarihi 1947'dir. Yıldızeli ilçesinin Yusufoğlun köyündendir. Muharrem ve Fatma'nın oğludur. Altı kardeşin (Zeynel, Keziban, Ruşen, Hüseyin, Ali, İsmail) beşincisidir. İlkokulu köyünde okumuş, ortaokul tahsili için Sivas'a gelmiş, önce Selçuk Ortaokulunda, sonra Atatürk Ortaokulunda okumuş, bu okulda öğrenciyken ikinci sınıftan ayrılmıştır. Askerlik hizmetini Manisa'da piyade eri olarak yapmış, uzun müddet Orduevinde sahneye çıkmıştır. 1967 yılında Turhal'ın bir Çerkez köyü olan Çay köyünden Satı'yı kaçırmıştır. Bunun üzerine her ikisi de 5 ay 29 gün hapis yatmıştır. Ali'nin Satı'dan iki çocuğu (Mesut, Canan) olmuştur. Bir ara işçi olarak Devlet Demiryollarına girmiş birkaç yıl çalıştıktan sonra ayrılmıştır. 1986'da yurtdışına gitmiş, on bir sene Viyana'da kalmış, konserler vermiştir. Ayrıca Almanya'da da Neşet Ertaş'la birlikte sanatını icra etmiştir. Halen İstanbul'da yaşamaktadır. Daha çocuk yaşlarda saza heves duyan Ali Sultan, ilkokuldayken gizli gizli abisi Hüseyin'in sazını çalmaya başlamış, bu dönemde Hamit Şeker'den etkilenmiştir. Sahneye ilk olarak Selçuk Ortaokulunda öğrenci iken çıkmıştır. Müzik öğretmeni Nezahat Arseven'in teşvikiyle okullar arası müzik yarışmasına katılmış, Zaralı Halil'in de bulunduğu jüri karşısında üç türkü söyleyip birincilik ödülü almıştır. Ödül olarak bir yıllık okul masrafları karşılanmıştır. Ali Sultan, bilhassa Âşık Veysel'in etkisinde kalmıştır. Veysel ve Ali İzzet Özkan'la 3-4 yıl Birlikte Anadolu'yu dolaşıp…
Rate this item
(0 votes)
Feyzullah Çınar 1937 yılında Sivas Çamşıhı'nın Çamağa Köyü'nde doğmuş; tam beş yaşındayken almış eline bağlamayı... Şeyh Ahmet Yasevi'nin soyundan gelen ozan. Pir Sultan Abdal'ı, Kaygusuz'u, Virani'yi dinleyerek büyür; 14-15 yaşlarında ise iyi saz çalip, türkü söyleyen bir kişidir artık. Anadolu'nun o aman vermez çileli yaşamından büyük kente, İstanbul'a gelmesiyle başlayan zorlu yaşam öyküsü O'nu sazıyla daha da yakınlaştırmıştır. İstanbul'da girdiği işler doyurmaz aşığı, O gönlündeki aşkı. toplumsal çelişkileri paylaşmak ister diğer insanlarla. Tam da bu sırada birlikte olduğu dostları Feyzullah Çınar'a bir plak yapmak isterler. Plağın bir yüzü Agahî Baba'nın "Fazilet" adlı deyişi, diğer yüzü Malatyalı Esirî'nin Şah Hüseyin'e mersiyesi... Yıl 1966; o yıllarda Alevi deyişlerini çalıp söylemek pek çok açıdan zor. Ama koca Çınar durur mu? Aldı mı sazı eline, vurdu mu sazın teline söyler Pir Sultan'dan, Viranî'den, Kul Himmet'ten... işte o gün bu gündür ait olduğu kültürün o güzel ürünlerini altmıştan fazla plağa okumuştur ozan. 1969 yılında Fransa'ya giden Çınar, Alevi-Bektaşi kültürü ve müziği üzerine Irene Melikoff'la birlikte konferanslara katılır, konserler verir. Bir çok Avrupa ülkesinde radyo programlarına katılır. Ozanın Fransa Radyo Televizyoncu ve Unesco tarafından iki long-play'i yayınlanır. Feyzullah Çınar, Alevi-Bektaşi ozanlarının içinde kırsaldan kente göçmüş, ancak geleneksel kültüründen hiç bir şey yitirmeden sanatını uygulamış ender kişilerden…